30 Temmuz 2010 Cuma

Tavsiyemdir!



Uzun zamandır sinemaya gidemeyen biri olarak çoğu filmi kaçırdım.Dvdden ya da internetten izleyerek bugünlerde açığı kapatmaya çalışıyorum. Geçen gün izlediğim bir filmi tavsiye edeceğim.Ferzan Ozpetek'in "Serseri Mayınlar" filmi. Gerçekten çok güzel, çok sıcak bir film. Film İtalya'da geçiyor.Izlerken bol bol Italya sokaklarını da görmüş oluyoruz. Çok güzel bir yer. Filmin konusu da dikkat çekici. Gay olan ve bunu ailesine söyleyemeyen,üstelik istemediği bir işi yapan birinin konusu işleniyor. Yan karakterler de oldukça sağlam.Bunun yanında hayata dair önemli tavsiyeler de bulabileceğiniz hoş bir film. Şiddetle tavsiye edilir.

Filmi tamamlayan en önemli şey müzikleridir. Serseri Mayınlar filminin müzikleri de çok hoş. Benim en çok beğendiğim Nina Zilli-50 Mila şarkısı oldu. Bu arada Nina Zilli müthiş bir ses. Bu filmden sonra diğer şarkılarını da dinledim.Onlar da çok güzel. Bu kadar güzelliği bir araya getirdiği için Ferzan Ozpetek'e teşekkürler.

16 Temmuz 2010 Cuma

Şimdi bunlardan biri olsaydı :(((((
















Birkaç yıldır tatil yapamayan biri olarak artık canıma tak etti. Denize girmeyi güneşlenmeyi özledim. Deniz görünce ağlamak istiyorum artık o derece. Ama yine tatil yok yok yok !!! Ben de böyle resimlere bakıp iç geçiriyorum .Yapacak bir şey yok!! Şimdi denizde olsam iyi olurdu diye düşündüm.
İstanbul'da olanlar yanıyor zaten. Hava çok sıcak.Nem çok fazla. Dışarı çıkınca boğuluyorum resmen.Nefes alınmıyor :S
Eh bir yağmur fena olmazdı yani .Ama öyle hasara yol açacak gibi yağmasın. Sel olmasın kimseye bir şey olmasın. Hava biraz serinlesin,rüzgar essin, sakin sakin yağsın geçsin:) Lütfeeennnn !!!


Not : resimler internetten alınmıştır.

10 Temmuz 2010 Cumartesi

Dizi Tavsiyesi ...


Şimdiye kadar film önerilerim olmuştu ama dizilerden pek bahsetmemiştim. Geçen gün yeni bir diziyi seyretmeye başladım adı "Lie to Me" . Konusu hayli ilgimi çekti. Ana karakter Dr.Lightman insanların yüzlerinden,dudak,göz ve çene hareketlerinden,duruşlarından,omuz hareketlerinden,konuşma şekillerinden yalan söyleyip söylemediklerini anlıyor. Ayrıca bu hareketleri önce dizideki karakterler üzerinde gösteriyor,daha sonra da ünlü kişilerin yayınlanmış konuşmalarından,fotoğraflarından örnekler vererek açıklıyor. Günlük hayatımızda da yaralı olacak bilgiler içeren güzel bir dizi bence.

8 Temmuz 2010 Perşembe

Sanal Dünyada Gezebileceğiniz Birkaç Adres


Fotoğraf çekmeyi ,fotoğraflara bakmayı seviyorsanız bu adres tam size göre;



Bilgisayarınızı açıp keyifle müzik dinleyebileceğiniz güzel bir site. Sadece bilgisayarınıza indiremiyorsunuz ; http://fizy.com/



Kitabevlerine gitmeden dilediğiniz kitabı bulabileceğiniz, üstelik indirimlerden yararlanabileceğiniz gayet güzel bir site ; http://kitapyurdu.com/


Kelime türetme bilginizi sınayabileceğiniz,geliştirebileceğiniz bir oyun sitesi. Sadece üye olmanız gerekiyor. Benim favori oyunum Wordabula :) Scrabble gibi http://www.oyunus.com/


not : resim internetten alınmıştır.

4 Temmuz 2010 Pazar

Nereye böyle ...?


Eminim farkındasınızdır... İstanbul'da (diğer yerler hakkında pek bir fikrim yok ) insanların yoğun olarak yürüdüğü,dolaştığı, oturduğu semtlerde tabelalar dikkatinizi çekmiştir. Artık hasta olduğumuzda "Hastanelere" değil "Hospital"e gidiyoruz. Yiyecek bir şeyler almak istediğimizde "Pastaneye" değil "Patisserie"ye gidiyoruz. X hastanesi oldu X hospital, Y pastanesi oldu Y patisserie. Ben bundan son derece rahatsızım. Artık özentilikte son nokta bence. Ne gerek var ki bunları değiştirmeye. Değiştirince ne oluyor? Avrupalı mı oluyoruz? Eğitim seviyemiz mi yükseliyor? Daha mı insan oluyoruz? Sırada ne var ? Okullara "School ya da College" diyeceğiz herhalde. Kolej kelimesi çoktandır hayatımızda ama o da yetmez .Yazılışını da değiştirebilirler ilerde. Halbuki hepsinin Türkçe karşılıkları varken bu özentiliğe ne gerek var ki?

Diğer bir konu da günlük kullandığımız dildeki yozlaşma... Patisserieye,hospitale gidersek bu da kaçınılmaz oluyor herhalde. Örneğin bilgisayar kelimesi bence Türkçe'ye güzel çevrilmiş bir kelime. Etrafımda da insanlar hep bilgisayar kelimesini kullanırlardı ama son zamanlarda bakıyorum da "computer" demeye başladılar! Neden ? Hiçbir fikrim yok. Zaten "laptop,notebook" yeterince kullanılırken bilgisayarı da dilimizden çıkardık.

Bu durumda yeni nesile de çok iş düşüyor. Ama o konuda da endişeliyim. Çünkü bir Amerika,Avrupa özentisidir gidiyor.Onlar da bu akımın içinde sürüklenip gidecekler gibi geliyor.Yeni nesil bence bir çok Türkçe kelimeden bir haber olacak.Belki de kendi aralarında özel bir dil konuşuyor hale gelecekler. Türkçe'deki güzel kelimelerden habersiz olacaklar.Hani hep edebiyat kitaplarında yazardıya 'Türkçe'nin en güzel kullanımı 'İstanbul ağzıdır' diye. İşte bu cümle kitaplarda kalacak sadece...