21 Eylül 2009 Pazartesi

Jose Feliciano-- Rain


Mükemmel fotoğraflar eşliğinde mükemmel bir parça ...


Jose Feliciano-- Rain

14 Eylül 2009 Pazartesi

Tek Kelimelik Hayat Dersi...


KIZILDERİLİDEN TEK KELİMELİK HAYAT DERSİ


Cherokee Kabilesi'nin yaşlılarından biri hayat,aşk ve evlilik üzerine konuşurken şunları söylüyor :


İçimizde 2 kurt var ve bunların arasında da korkunç bir savaş

Kurtlardan biri;korkuyu,öfkeyi,kıskançlığı,pişmanlığı,açgözlülüğü,kibiri,kendine acımayı,küskünlüğü,aşağılık duygusunu,yalanları,üstünlük taslamayı ve bencilliği temsil ediyor.


Dİğeri ise;zevki,huzuru,sevgiyi,umudu,paylaşmayı,cömertliği,dinginliği,alçak gönüllülüğü,nezaketi,yardımseverliği,dostluğu,anlayışı,merhameti ve inancı temsil ediyor.


Gençlerden biri hangi kurt kazanacak diye soruyor ve yaşlı adam kısaca cevap veriyor :


"BESLEDİĞİNİZ"

13 Eylül 2009 Pazar

Arkadaşlık...






Arkadaşlar hepimizin hayatında önemli bir yerdedir. Küçükken sadece oyuncağınızı paylaştığınız, yaramazlık yaptığınız arkadaşınızla ilerleyen yıllarda acıları, mutlulukları ,yaşamı paylaşır hale gelirsiniz.




Düşünsenize ilkokula başlıyorsunuz. Sabahın erken saatlerinden öğlene kadar ya da akşama kadar arkadaşlarınızla aynı ortamdasınız. Bu haftanın 5 günü böyle. Daha sonra ortaokul ve lisede de aynı şeyler. Haftanın 5 günü sabahtan akşama kadar beraberlik. Her an'ınıza ortak. Ailemizden bile daha çok görürüz arkadaşlarımızı.Dolayısıyla belki de bizi ailemizden bile daha iyi tanıyan insanlar olurlar.Kardeşimizden bile daha iyi anlaşırız onlarla.




Her zaman anlatacağımız şeyler vardır onlara. Bazen ailemizin sitemiyle bile karşılaşabiliriz(Okulda görmedin mi arkadaşını? Bütün gün beraberdiniz hala ne anlatıyorsunuz birbirinize ? gibi).Annemize,babamıza,ablamıza,kardeşimize anlatamayacağımız bir çok şeyi arkadaşımıza anlatırız. Zor durumda kaldığımızda onlara koşarız. Eğer uzaktaysa arkaşımız "keşke burda olsa da beni teselli etse"deriz. Zor zamanlarımızda hep yanımızdadır bu dostlar,arkadaşlar.Kimi zaman beynimiz olurlar böyle durumlarda kimi zaman da vicdanımız. Bizi bizden daha iyi tanırlar.




Eğer uzun soluklu bir arkadaşlıksa bu hangi durumda nasıl tepki vereceğinizi, nelerden hoşlanıp nelerden hoşlanmayacağınızı, belki bazen aile sorunlarınızı , her şeyi bilirler.




Arkadaşlar bir yerde bizim kişiliğimizin de bir göstergesidir. Karşımızdaki insan çevresinde nasıl tanınıyorsa biz de o şekilde tanınırız ilk etapta. Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim ne kadar doğru bir söz aslında :) Şimdi düşünüyorum da çok fazla arkadaşım var, evet ama bunların sadece bir kısmıyla çok samimiyim. Dostum diyebilirim onlar için. Dostum dediklerim de zaten yapı ve karakter olarak bana en çok benzeyen, çekinmeden her şeyimi anlatabileceğim ya da rahat davranabileceğim insanlar. Bilirim ki yargılamayacaklardır beni;ancak hata yaptığımı gördüklerinde de sonuna kadar mücadele edeceklerdir.Böyle dostlara sahip olduğum için kendimi çok şanslı sayıyorum. Arkadaş, dost çok gerekli bu hayatta. Her şey onlarla güzel...

9 Eylül 2009 Çarşamba

Yağmur...











Eylül ayı yağmurla başladı. Eylül,sonbahar,dökülen yapraklar ve yağmur ... Biri diğerini getirir hemen aklıma. Dökülmüş,kurumuş,solmuş yapraklar.
Dökülmüş,solmuş yaprakları severim.Çünkü...Değişik değişik renktedirler.Sarı,kahverengi,sarı-yeşil...Bazen yağmurun yeni ıslattığı bir yolun üzerinde bazen de yağmurla iyice cıvışmış çamurun içinde görürüz dökülen yaprakları.Çamura bir güzellik verir bence.Üzerine basınca çatırdarlar. Hele ormanlık bir alandaysanız hem toprak kokusunu hem de o ağaçların,otların kokusunu içinize çekerseniz ayrı bir mutluluktur bu.

Yağmuru çok severim.Çünkü... Sakin sakin yağan yağmur bana hep mutluluk vermiştir. Evde oturup kahve eşliğinde pencereden yağmuru izlemek de öyle. Yavaş yavaş cama vurur.. Tık Tık..diye :) İzlemesi kadar yağmur yağarken yürümek de ayrı bir zevktir. Sabah cama vuran yağmurun sesiyle uyanmak da günümü güzelleştirir.
Eylül ayı'nı ve sonbaharı severim.Çünkü... Geçiş ayı'dır. Ne çok sıcak olur havalar ne de çok soğuk.Ilıktır.Eylül deyince aklıma renklerden sarı gelir. Yazdan kışa geçişi haber verir. Kışa hazırlan der bize.Tıpkı trafik ışıklarında
" sarı" hazırlan demekse , Eylül ayı da mevsimlerin sarı ışığıdır.

1 Eylül 2009 Salı

Afgan Kızı


Afganistan'la ilgili çok sayıda kitap okudum. Bir kısmını da burda paylaştım.Bunun yanında bazı araştırmalarım da olmuştu. Afganistan diyince benim aklıma gelenlerden biri de bu fotoğraf.


Bu fotoğrafı görmeyen yoktur sanıyorum. Ünlü fotoğrafçı Steve McCurry 1984 yılında çekmiş bu fotoğrafı. Uzun bir süre de bu kızdan ne haber alınmış ne de kimliği ortaya çıkmış. Soldaki fotoğraf çekildiğinde 13 yaşındaymış. Pakistan'da Afgan mültecilerin kaldığı bir kampta çekilmiş.

Steve McCurry bu işin peşini bırakmamış ki 2002 yılında bu kıza tekrar ulaşabilmiş. Sonuçta da sağdaki fotoğraf ortaya çıkmış büyük farklarla.


Bu kızın adı Şerbet Gula'ymış.Yıllar içinde 3 çocuk sahibi olmuş ve fotoğrafının çekildiğini de çok iyi hatırlıyormuş.Bize ilginç gelebilir ama bu ünlü fotoğraftan önce ve sonra kendisinin hiç fotoğrafı çekilmemiş.Yıllar onu çok yormuş belli ki. Gözlerinin parlaklığı gitmiş. Oldukça da yaşlı gözüküyor. Yüzünde en ufak bir gülümseme yok. Hayattan bezmiş bir halde ne yazık ki.


Her şey bir yana.Benim en çok dikkatimi çeken 1984'ten 2002 'ye kadar olan kadınların kıyafet değişimi. Soldaki fotoğrafta saçı tamamen kapalı değil,öylesine örtülmüş gibi.Diğerine baktığımızda ise Şerbet'in burka giydiğini görüyoruz. Yıllar içinde baskı git gide artmış.


Okuduğum kitaplarda Afganistan'ın eski hali anlatılıyordu arada sırada. Eskiden kadınların mini eteklerle dolaştığı çalışma hayatında oldukları yazıyordu. Bana imkansız gibi geliyordu bu durum. Bu fotoğrafta da bunu kısmen görebiliyoruz.


(Fotoğraf kaynak : http://www.milliyet.com.tr/ )